Sosyal medya tacizlerinde en çok kadın ve çocuklar mağdur oluyor



Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) Ege Bölge Başkanı ve Sosyal Medya Uzmanı Alaattin Çağıl, sosyal medya ortamları üzerinde oluşturulan taciz edici mesajlar, tehditler ve istenmeyen takiplerin dünya genelinde özellikle kadınların ve çocukların büyük bir mağduriyet yaşamasına neden olduğunu ifade etti. Çağıl, sosyal medya tacizlerinin fiziki taciz vakaları gibi değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Günümüzün gelişen teknolojisi ile birlikte özellikle internet kullanımı, her insanın cebinde telefonlar ve tabletler üzerinden kullanılmaya başlanırken, bu cihazlarda bulunan internet içerikleri ve sosyal medya hesapları her kişi için vazgeçilmez bir hal alıyor. Bu ortamlar üzerinde oluşturulan taciz edici mesajlar, tehditler ve istenmeyen takipler dünya genelinde özellikle kadınların ve çocukların büyük bir mağduriyet yaşamasına neden oluyor. Hukuk ve bilgisayar mühendisliği noktasında uzmanlık sağlamış kişiler bu gibi olaylarla karşılaşmamak için bazı tedbirler alınmasını ve yaşanan olaylarda nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini anlatıyor.

Sosyal medya tacizleri cezasız kalmamalı

USMED Ege Bölge Başkanı ve Sosyal Medya Uzmanı Alaattin Çağıl, sosyal medya ortamlarındaki taciz içerikli paylaşımlar ve mağduriyet yaşayanların hukuki hakları üzerine değerlendirme yaptı. Çağıl, internet ortamında işlenen taciz ve huzur bozma suçlarının, genellikle kadın ve çocukları etkileyen ve en çok onları mağdur eden bir durum olduğunu, bu tür durumların hiçbir zaman cezasız kalmaması için ilgili mercilere başvurulması ve asla çekinilmemesi gerektiğine dikkat çekti. Çağıl, şöyle devam etti: "Bu konuda yapılan araştırmalar kapsamında, taciz olayları ile karşılaşan kişilerin yaklaşık yüzde 90'ının adli makamlara başvuru sağlamadığı görülürken, bazı zor durumlar kişilerin geri planda kalmasına neden oluyor. Çünkü internet üzerinde gerçekleştirilen paylaşımlar ve tacizler, çoğu zaman kime ait olduğu bilinmeyen ve açık alanda paylaşılmış internet bağlantıları üzerinden sağlandığı için bu durum sadece ceza hukuku yaptırımları ile çözülemiyor. Hatta bazı ülkelerde bu durum bir suç teşkil ederken, bazı ülkelerde ise suç kapsamında görünmüyor. Bu nedenle uluslararası bir şekilde çalışmaların gerçekleştirilmesi ile bu yönde adımların atılması ve bu durumların mutlak olarak dünya genelinde suç kapsamına alınması gerekiyor."

Hukuki yollar

Hukuk profesörlerinin bu konuda önemli bir bilgi paylaşımı sağlayarak, sosyal medya kullanıcılarının yaşadığı bu mağduriyetlerin önünde durulması için uygulanan ceza maddelerini açıkladığını kaydeden Çağıl, "Uzmanların yapmış olduğu açıklamalarda, ısrarlı bir şekilde profilin takip edilmesi ve taciz durumlarının oluşması kapsamında sosyal medyada taciz işlemi gerçekleştirildiği için şikayet olmaksızın dava açıldığında ceza oranında artış gösterildiği belirtiliyor. Bu tür suçların özgürlüğü ihlal etmek anlamına geldiğini ifade eden uzmanlar, aynı zamanda Türk Ceza Kanunu'na göre birçok madde de bahsedilen bir durum olduğunu belirtirken 123. Maddeye göre 1 yıla kadar hapis cezası uygulandığını da belirtiyor. Özellikle uygulanan bu taciz takiplerinde ve mesajlarında cinsel içeriği bulunduğunda, cinsel taciz suçu kapsamında incelendiği için internet ortamı üzerinden işlenen bu fiillerde, ceza yarı oranında daha ağırlaşarak uygulanıyor. Bu tür bir durum ile karşılaşan kişiler, 6284 sayılı ailenin korunması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair kanun kapsamında ilgili makamlara başvurduklarında, uzaklaştırma veya koruma talep edebilirler." şeklinde konuştu.

Konu hakkında bilgisayar mühendisleri tarafından yapılan açıklamalar sayesinde bu tür olaylarla karşılaşmamak için yapılması gerekenlerin de aktarıldığına değinen Çağıl, "Uzmanlar, sosyal medyada özellikle kişisel güvenlik ayarları ve gizlilik ayarlarının kullanılması sayesinde bu gibi durumlara karşı önlem alınabileceği konusunda uyarıyor. Sürekli bir şekilde bulunduğunuz ortamları ve gerçekleştirdiğiniz etkinlikleri sosyal medya üzerinde paylaştığınızda bu paylaşımlar, binlerce kişiye ulaştığı için bu kişiler arasında kötü niyetli olan kullanıcılar, taciz gibi istenmeyen yöntemlere başvurabiliyor. Sosyal medya ortamında taciz gerçekleştiren kişiler, web üzerinden çok kolay bir şekilde tüm kişisel bilgilerinize ve iletişim bilgilerinize ulaşarak, bu taciz olaylarını birebir fiziksel durumlara dahi dönüştürebiliyor." dedi.

Sosyal medyada taciz yüzde 50 daha fazla ceza getiriyor

Çağıl şöyle devam etti: "Son yıllarda giderek artan sosyal medya kullanımlarında kullanıcıların en çok rahatsız olduğu durumlardan birisi, hesaplarına ulaşan ve hakaret içeriği barındıran mesajlar olurken, bu mesajlar oluşturdukları mağduriyetler ile birlikte sosyal taciz niteliğinde bulunuyor. Taciz içerikli mesajlar ve ısrarlı bir şekilde profilinizin takip edilmesi gibi olaylar ile bu mesajlar içerisinde cinsellik unsurlarının bulunması, sosyal medya üzerinden cinsel taciz suçu işlenmesini ifade ederken, bu gibi bir durumda faillerin alacağı ceza yarı yarıya artıyor."

"Fiziki vakalar gibi görülmelidir"

İnsanların fiziki olarak farklı ortamlarda taciz ve saldırıya uğradıklarında, savcılıklara ve karakollara başvurdukları gibi sosyal medya üzerinden taciz durumları ile karşılaştıklarında da savcılıklara başvurabileceklerini belirten Çağıl, "Özellikle ergenlik çağındaki çocuklar, bu konuda büyük bir mağduriyet yaşarken, aileler ve eğitimciler tarafından bu durumda alınması gereken önlemler ve yapılması gerekenler için eğitim verilmesi gerekiyor. Bu konu ile ilgili olarak, hukuksal yaptırımların uygulanması amacıyla bilişim savcısı ve siber suçlar polisi gibi birimler bulunurken, gereken takip ve yakalama işlemlerini sağlayabiliyorlar. Asla bu gibi durumların kabullenilmemesi ve vakit kaybetmeden gerekli makamlara başvurularak, yasaların sunduğu imkanlardan faydalanılması gerekiyor. Birçok sosyal medya ortamının ana ofisleri yurt dışında yer aldığı için Türkiye içerisinde tespit yapmak çok zor olabilirken, bu konuda adalet sisteminin uluslararası bir şekilde bağlantılar kurabilmesi için sistemin kolaylaştırılması ve küresel bir hale getirilmesi de gerekiyor. Siber hukuk kavramının, Türkiye'de hem ulusal bazda hem de uluslararası bazda daha geçerli ve kuvvetli bir hale getirilmesi gerekiyor." dedi.