Facebook hesabını açık unutan memurun başına gelmeyen kalmadı!



Bir Kamu Kurumu çalışanı, internet kafede facebook hesabını açıp kullandıktan sonra, kafeden çıkarken hesabını kapatmayı unutunca başına gelmeyen kalmadı.

A.A. isimli vatandaş, İkamet ettiği şehir dışından farklı bir ilden, hiç tanımadığı bir şahsın hakkında yaptığı şikayet üzerine, İşyerine tebliğ edilen iddianameyle şoke oldu.

İddianamede kendisinin tanımadığı bir kişinin hakkında hakaret davası açtığını, kendisine ağıza alınmayacak hakaret ve küfürlerin olduğu facebook sayfasını delil olarak gösterdiğini görünce şaşkına dönen, evli ve 4 çocuklu vatandaş, hesabın kendisine ait olduğunu ancak paylaşımları kendisinin yapmadığını iddia etti.

Bir süre sonra ise olayın belirtildiği tarihlerde internet kafede facebook a giriş yaptığını ancak çıkarken kapatmayı unuttuğunu belirtse de hakaretleri eden kişiyi tespit edemeyince cezadan kurtulamadı.

Yerel Mahkeme, dava sonunda mahkumiyet kararı verdi. Ancak vatandaşın kararı temyizi üzerine, her nekadar mahkumiyet kararı bozulsa dahi, adli para cezasından kurtulamadı.

İçtihat Metni:
4.C.D. 05/11/2014, 2013/4584 Esas, 2014/31819 Karar
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Tarafların birbirlerini hiç tanımamaları ve farklı illerde oturmaları karşısında, sanığın “katılana hakaret içeren facebook hesabının kendisine ait olduğu, ancak iddianamede belirtilen hakaret içeren mesajı kendisinin yazmadığı, suç tarihinden 3-4 gün öncesinde internet kafede facebook hesabına açıp kullandıktan sonra, ayrılırken hesabı açık unuttuğu, kendisinden sonra aynı bilgisayarı kullanan tanımadığı bir çocuğun, açık olan hesaptan katılana iddianamede yazılı hakaret içerikli sözleri yazdığı, ancak şahsı tespit edemediği” şeklindeki savunması yöntemince tartışılıp reddedilmeden, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabule göre de; TCK’nın 3. maddesinde yer alan “eylemin ağırlığı ile orantılı ceza verilmesi” ilkesi çerçevesinde temel ceza alt sınırdan belirlendiği halde, aylık 1200 TL maaş alan evli ve 4 çocuk sahibi, devlet memuru olan sanık hakkında adli para cezasının beher günü yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden alt sınırdan uzaklaşılarak 40 TL üzerinden belirlenmesi,
Kanuna aykırı ve sanık Y.T.’nin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.