Çocukların ekranla ilişkisi nasıl olmalı?



Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Satılmış: Filmler arasına yerleştirilen ve yetişkinlerin de fark etmediği bilinçaltı telkin, gizli ses ve subliminal mesajlarla çocukların zihnini yönlendirilebilir. Devamlı olarak ekrana maruz kalan çocuklar; zamanla ekran olmadan oyun kuramaz ve ekransız yapamaz duruma gelir, hayal dünyaları giderek küçülür.

Ailelerin çocuklar üzerinde sanal alemin, gerçek dünyanın önüne geçmesini engelleyecek önlemler alması gerektiğini söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Satılmış, çocukların oyun oynayabilecekleri mekanlar ve dış ortamlardaki alanlar geçtikçe azaldığını belirterek gün boyu evde vakit geçirmek zorunda kalan çocuklar için ekranın önemli bir seçenek haline geldiğine dikkat çekti. Ancak ailelerin, ekranı çocukları için bir "susturucu" olarak kullanılmasının, onların gelişimi üzerinde olumsuz pek çok etkiye yol açtığını söyleyen Satılmış " Çocuk ekran başında daha uslu, sessiz ve çevreyi dağıtmadan oturabilir. Ancak bir süre sonra yemek yeme gibi ihtiyaçlarını ekrana bakarak gideren, daha az konuşan ve sosyal ortamlardan uzaklaşan bir birey haline gelir. Bu nedenle ekranın yetişkinler için iyi bir kaçış yolu olduğu düşünülse de çocuklar üzerindeki psikolojik, fiziksel ve sosyal zararları unutulmamalıdır. " dedi.

Sağlıksız ve kilolu çocuklar yetişir

Çocuklar için oyun oynamanın yemek ve su kadar doğal bir gereklilik olduğuna dikkat çeken Memorial Antalya Lara Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları bölümünden Uzm. Dr. Ali Satılmış, çocuğun, oyun oynayarak dünyayı keşfettiğini, duyusal, sosyal ve bilişsel becerilerini geliştirdiğini, serbest oyunun akışına kendini kaptıran çocukların arzularını, kaygılarını ve çatışmalarını oyuna yansıtarak rahatladığının altını çizdi. Satılmış şöyle devam etti: "Ekran çocukların serbest oyun haklarını ellerinden alan bir araçtır. Çocukların hareketlerini kısıtlar, hareketsiz yaşayan ve yüksek kalorili yiyecekler tüketen çocuklar hızla kilo almaya başlar ve sonunda da obezite gelişir. Çocukluk çağında aşırı kilo ile tanışan bireyler, yetişkin dönemde de pek çok sağlık sorunu ile karşılaşabilir. Devamlı olarak ekrana maruz kalan çocuklar; zamanla ekran olmadan oyun kuramaz ve ekransız yapamaz duruma gelir, hayal dünyaları giderek küçülür. Halbuki hayal kurmak, çocukların en büyük gücüdür ve ekran varlığı da çocukların bu gücünü elinden alır. Çocukları sosyal açıdan bu kadar olumsuz etkileyen ekran, sunduğu içeriklerle de pek çok açıdan çocukların gelişimine zarar verir. Çünkü birçok dizi ve sanal oyunda şiddet ana unsurdur. Ekran karşısında kontrolsüz geçirilen vakitler, bir süre sonra çocukların şiddeti normal bir çözüm aracı olarak görmesine ve model olarak almasına yol açar."

Çocuk bedeninde yetişkin zihni

Çocukların ekran başında uzun saatler geçirmesinin, pek çok kavramlarla çok erken yaşta tanışmaları ve kişilik çatışması yaşamalarına yol açtığının altını çizen Uzm.Dr. satılmış, ekranda sık sık karşılaşılan moda, cinsellik, alışveriş gibi yetişkin kavramların çocuklar için uygun olmadığını, bunun sonucunda bedenen ve duygusal yönden çocuk, zihin olarak yetişkin bireyler ortaya çıktığını kaydetti. Satılmış ayrıca, filmler arasına yerleştirilen ve yetişkinlerin de fark etmediği bilinçaltı telkin, gizli ses ve subliminal mesajlarla çocukların zihnini yönlendirilebileceğine dikkat çekti.

Ekranla değil yüz yüze iletişim

Psikolojik açıdan sağlıklı çocuklar yetiştirmek için onların ekranla ilişkisinin kararlı bir biçimde düzenlenmesi gerektiği ilgisini paylaşan Uzm.Dr. Ali Satılmış, " Telefon, bilgisayar ya da tablet ekranı yerine, gerçek dünyada insanlarla bir arada ve onlarla yüz yüze kurulan iletişimin önemi anlatılmalıdır. Bilgisayar oyunları hiçbir zaman gerçek çocuk oyunlarının yerini tutamaz. Bu nedenle sanal oyunlarla tanışma yaşı 7 olmalıdır. İnternet kullanımı, ilkokul yaşında aile denetiminde şifre kullanılarak öğretilebilir. Haberleşme ve güvenlik problemi olmadığı sürece cep telefonu lise çağlarına kadar alınmamalıdır. Sosyal medya hesaplarının açılmasına 16 yaşından önce izin verilmemelidir. Bunun yerine Mp3 ve Mp4 çalar, ipod gibi telafi edici araçlar alınabilir." dedi.

Uzm.Dr.Ali Satılmış hangi yaş grubu ne kadar süreyi ekran başında geçirebileceği hakkında ise şu bilgileri verdi:

" 0-3 yaş çocuklar olabildiğince ekrandan uzak tutulmalıdır, 3-6 yaş çocuklar günlük toplam süre 20-30 dakika , 6-9 yaş çocuklar günlük toplam süre 40-50 dakika, 9-12 yaş çocuklar günlük toplam süre 60-70 dakika, 12 yaş üzeri çocuklar günlük toplam süre 120 dakika ekrana bakabilir."

Ebeveynlerin dikkat etmesi gereken 5 altın kural ise şöyle sıralandı: "Teknoloji bir oyun değil bilgiye ulaşma aracı olarak tanımlanmalı, tüm aile bireyleri aynı şekilde kullanmaya özen göstermelidir. Çocukta ekran bağımlılığı hissedildiğinde aile içi iletişim arttırılmalı, anne ve baba ev içinde mutluluğu arttıracak araç ve yöntemler geliştirmelidir. Aile iletişimine yardımcı olacak ve sorunların çözümüne katkı sağlayacak önemli davranışlardan biride aile toplantılarının düzenlenmesidir. Teknolojinin kontrollü ve sınırlı bir şekilde kullanımının öğretilmesi çocukların ekranda karşılaşacakları kötülüklerden ve bağımlılıktan korur. İnternet filtreleme yöntemlerinin kullanılması ve ekran kullanımın ortak alanlarda ebeveynlerin görebileceği yerlerle sınırlandırılması çocuğun yanlış sitelere ulaşmasını engelleyebilir."